Çayönü’nden Bugüne: "Terrazzo"
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ilk bilimsel kazının yapıldığı Çayönü, dünya mimarlık tarihi açısından son derece önemli örnekler barındırıyor. Bastığınız yerdeki döşeme tarzı, bunlardan biri olabilir.
Kendinizi bildiniz bileli Türkiye’de yaşıyor olsanız bile, Çayönü’nün yerini haritada gösteremeyebilirsiniz. Hatta bu yerin adını dahi duymamış olabilirsiniz. Oysa bugün hayatın doğal akışı içinde kanıksadığınız birçok şey, kaynağını bu son derece önemli höyükten alıyor.
İlk ders coğrafya: Çayönü, nerede? Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki Çayönü Ören Yeri, Ergani Ovası’nda. Doğal ve arkeolojik sit alanı olan Hilar kayalıklarında kurulu Hilar Köyü’nden, Boğazçay ile ayrılıyor. Höyük, 4 buçuk metre yükseklikte, 160 x 350 metre boyutlarında yayvan, geniş bir tepe üzerinde. En yakınındaki büyük şehir, yaklaşık 60 kilometre uzaklıktaki Diyarbakır. Çayönü, Anadolu, Mezopotamya ve Zagros bölgeleri arasında, 6 bin metrekare kazı alanıyla, bugüne dek kazılmış en geniş Neolitik Dönem yerleşmesi.
İkinci ders tarih: Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki ilk bilimsel kazı olan Çayönü kazıları, 1964-1991 yılları arasında, çok sayıda uzmanın katılımıyla sürdürülmüş. 1990-91 yıllarında, kazı alanın bir bölümü, Açık Hava Müzesi şeklinde düzenlenmiş. Bir süre ara verilen kazılar, 2015 yılında tekrar başlamış.
İnsanlık Tarihinin Özeti
Çayönü’nün en önemli özelliklerinin başında şu geliyor: Bu alan, M.Ö. 9300-6300 yılları arasındaki 3000 yıllık zaman diliminde, avcı-toplayıcı düzenden tarım ve besiciliğe geçiş sürecini kesintisiz sergiliyor. Bir başka deyişle Çayönü, uygarlık tarihinin bir dioraması.
Anadolu Köy Mimarisinin Temelleri
Çayönü yalnızca yukarıdaki nedenle bile evrensel değerde bir ören yeri. Ama höyüğün özellikleri, bununla bitmiyor. Bu tarihöncesi yerleşim yerinin iyi korunmuş yapısı, mimarideki gelişmeleri de gözlemlemeye olanak veriyor. Burada, geleneksel Anadolu köy mimarisinin temelleri atılmış. Altı farklı evreye ayrılan yapı örnekleri arasında, dal ve kamışlardan yapılmış, bazen taş subasmanlı, yuvarlak çukur barınaklar da var, taş duvarlar ve kerpiç taşıyıcı duvarlı tek katlı binalar da... İnşa tarzı zamanla gelişerek, taş duvarlı bodrumlu dörtgen yapılara evrilmiş. Çatıdan yapı malzemesine kadar, her soruna yerel çözümler getirilmiş.
Çayönü, Neolitik dönem mimari yapılaşmasında ender görülen ızgara planlı yapılar, kanallı yapılar, taş döşeli yapılar, hücre planlı yapılar, geniş odalı yapılar, özel yapılar ve kült binaları ile bölge yerleşmeleri açısından dönemin şartlarına göre ileri düzeyde bir yerleşim yeri. Elde edilen veriler ışığında, Çayönü Ören Yeri’nin mimari anlamda çevre medeniyetlere de ışık tutmuş ve öncülük etmiş olduğu anlaşılıyor.
İçinde farklı gömüt geleneklerini yansıtan 400’den fazla bireyin gömülü olduğu Kafataslı Yapı, tabanı özenle yapılmış Saltaşı Döşemeli Yapı ve dikilitaşlarla bezeli 60 x 20 metre boyutlarındaki büyük meydan “Plaza”, Çayönü’ndeki ayrıcalıklı mimari örnekler arasında.
En Eski Mozaik Döşemesi: Terrazzo
Çayönü’ndeki yapılar arasından biri, mimari elemanlar açısından ayrı bir öneme sahip. "Terrazzo Tabanlı" olarak anılan bu bina, Hücre Planlı Yapılar Evresi'ne ait bir tapınak. Özelliği, zemin döşemesi. Dörtgen planlı, içeride payeleri olan yapı, özellikleri bakımından yalnızca kendi çağı için değil; günümüz için bile şaşırtıcı. Yapının tabanı, “terrazzo” tekniğiyle, yani bir çeşit mozaik döşemeyle yapılmış. Çok büyük emek verilerek inşa edilen yapının tabanı, söndürülmüş kireçle birleştirilmiş kırmızı renkli kırık taş ve kumdan oluşmuş. Zemin özenle düzletilmiş ve parlatılmış. Tabanda bir başka ilginç unsur, beyaz renkli taştan aynı teknikle yapılan çizgiler.
Taş Ustaları
Çayönü’nde bulunan küçük aletler de, höyüğün Neolitik sakinlerinin taş ustalığına tanıklık ediyor: Öğütme taşları, tokmaklar, taş kazmalar, taş toplar, oluklu taşlar, yassı delikli taşlar gibi çok değişik taş aletler günışığına çıkan buluntular arasında.
Modern Döşeme Taşları
Çayönü’nde kentleşmeye dair çok önemli mimari adımlar atıldı. O adımlar, bizi bugüne taşıdı. Urban Floor yer taşları katalogumuz, işte bu Anadolu mirasının günümüze yansıması. Göz atın; çözümlerimiz size de ilham verecek...